Pinterest’ten bulduğum kedi ve köpek sayfalarını yüklüyorum buraya.. Üzerinde credit yer alıyor, yayınlayan siteye dair 😉 [mrsmerry.com]
Sayfalar print edildikten sonra, önce boyanıyor, sonra kesiliyor, en son da yapıştırılıyor birbirine ve bir kağıt kediniz, bir de köpeğiniz olmuş oluyor…
Bu koskocaman bir hamur tarifi, yaklaşık 7-8 tane pizza hamuru çıkıyor, bu sebepten yoğurması oldukça meşakkatli ama uzuuun dinlendirme süreleri olduğu için tek seferde buzluğa atabileceğiniz bir dolu pizzanız olmuş oluyor 🙂
1 Litre Su *oda sıcaklığında (kış aylarında suyun sıcaklığını dengelemek için çok az kaynar veya bir miktar ılımış su ilave ediyorum)
20 gram Zeytinyağı
Öncelikle su ve tuzu çoook genişçe bir kapta karıştırıyoruz, tuz eriyene kadar.. Sonra bu karışıma zeytintağı ve mayayı ekliyoruz. Tekrar karıştırıyoruz.
Azar azar un ekliyoruz, toplamda kabın içerisinde ekleyeceğimiz miktar 1 kilogram. Sonrasında bu hamuru tezgahın üzerine alıp kalan 700 gram unu da ilave ediyoruz ve yoğuruyoruz.
Elinize yapışmayacak kıvama gelene kadar yoğurmaya devam. En az bir 10-15 dakika olması gerektiğini üzülerek belirteyim 🙂 Ve nemli bezle örtüp 1 saat dinlendirmeye bırakıyoruz hamurumuzu.
1 saatin sonunda, 250 gramlık toplar haline ayırıyoruz, büyükçe bir fırın tepsisine un serpiyoruz epeyce mesafeli olarak topları yerleştiriyoruz, sonrasında üzerine tekrar un serpiştirip streçliyoruz. Üzerine nemli bez koyup 6 ila 8 saat arası dinlendirmeye bırakıyoruz.
Sonrasında iyice yayıldığı için tekrardan toplar haline getirmemiz gerekecek. Ve bu şekilde buzluğa atılmaya veya pizzayı hazırlamaya müsait.
Pizza sosunuzu damak tadınıza göre hazırlayabilirsiniz; ev yapımı domates salçanızı kullanabilirsiniz, pratik olsun isterseniz hazır doğranmış domates konservelerini kullanabilirsiniz veya taze domatesi blenderdan geçirerek, içerisine zeytintağı, tuz ve fesleğen ekleyerek pizza sosu haline getirebilirsiniz.
Tabii üzerine sevdiğiniz malzemeleri ekliyorsunuz, benim önerilerim;
dilimlenmiş mozzarella, taze fesleğen ve mantar,
dilimlenmiş mozzarella, zeytin, mısır, ben artık yemesem de sucuk 🙂
dilimlenmiş mozzarella, karamelize soğan, kurutulmuş domates, siyah zeytin
Karlı ve mutlu bir hafta sonu sonrası, ancak yazabiliyorum size Kakaolu Cookie’nin tarifini.
Yaparsanız fotoğraflarınızı beklerim sevgiyle…
Öncelikle malzemeler;
1 su bardağı Un – 140 gram Un
Yarım su bardağı Kakao – 50 gram Kakao
1 büyük çimdik Tuz
1 paket Kabartma Tozu
320 gram Sütlü Çikolata (Ben Nestle alıyorum)
Yarım su bardağı Tereyağ – 90 gram Tereyağ
120 gram şeker
2 Yumurta
2 paket Vanilin
Önce un, kakao, kabartma tozu ve tuz bir kapta karıştırılıyor. Bir kenara ayrılıyor.
120 gram çikolata ve tereyağ benmari usulü eritiliyor…
Eritilmiş çikolata & tereyağ karışımı, şeker, yumurta, vanilin bir kapta orta hızda mikserle karıştırılıyor. Sonra mikser en düşük dereceye getirilip, unlu karışım da bunlara ekleniyor. Tekrar mikserden geçiriyoruz.
Geri kalan çikolatayı (200 gram çikolata) küçük kareler halinde kesiyoruz ve bu karışıma ekleyip bu sefer kaşıkla karıştırıyoruz…
Bu aşamada fırını ısıtalım, kurabiyeleri fırına koymadan 3-5 dk. önceden ısıtmak yeterli.. Önemli Not: Fırın mutlaka 160 – 170 derecede olsun, sakın daha yüksek olmasın hemen yanıyorlar tecrübeyle sabit 🙂
Sonra (varsa dondurma kaşığı ölçüsü ile) yoksa bir yemek kaşığı dolusu bu karışımdan alıp fırın tepsisi ve yağlı kağıt üzerine diziyoruz. Arada epey boşluk bırakmak gerekiyor çünkü yayılıyor karışım. Ben bir tepsiye 9 adet koyuyorum.
160-170 derece fırında, en fazla 12-13 dakika pişmesi yeterli. Sizin fırınınızın pişirme hızına göre daha önce bile pişebilir. Kenarları sertleştiğinde alabilirsiniz, biraz da tel üzerinde soğumaya bırakacağız. Böylece hem çok yumuşak kalacak, hem de kolay dağılmayacak.
Hazır mıyız yeni bir hafta sonu karantinasına? Size kahve molanızı kazandıracak sevimli bir aktivite isterseniz, aşağıdaki linkten aktivite sayfasını indirebilirsiniz. Bu defa indirmek yeterli değil, biraz daha çalışmamız gerekiyor sevgili anneler 🙂
Eski bir CD veya DVD buluyoruz, küçük bir kaba renkli ve çeşitli boylarda düğme dolduruyoruz.
Tutkal, makas ve kaplumbağayı boyamak üzere yeşil veya istediğiniz renkte bir boya kalemine ihtiyacınız olacak. Önce kaplumbağa boyanmalı, sonra makas ile parçaları kesiyoruz.
Parçalar cd’nin altına gelecek şekilde yapıştırılıyor, sonra da düğmeleri dizme kısmı kalıyor ki sanırım bu kısım en eğlencelisi olacak 🙂
Düğmeleri tutkalla cd üzerine yapıştırabilirsiniz.
Herkese en çok çocuklara bol keyifler diliyorum, bazı çalışkan annelerimize unutmadan hatırlatayım aktiviteyi çocuklar yaparken siz kahvenizi içiyorsunuz :))
Çook mutlu, hep sağlıklı bir 2021 diliyorum öncelikle herkese…
Çam Ağacı aktivitesini bu blog yazısından yükleyebilirsiniz. Print ettikten sonra ihtiyacınız olan tek şey parmak boyası olacak. Çocuklar ağacın eksik olan ışıklarını kağıt üzerine parmak baskısı yaparak tamamlayacaklar…
Bu ara farkındaysanız blog’um konusunda çok çalışkanım. Her gün bir şeyler yazmaya ve paylaşmaya çalışıyorum. Geçtiğimiz Mart ayından beri karantinalarda beni en çok rahatlatan ve mutlu eden aktivite mutfakta müzik eşliğinde kek/kurabiye pişirmek oldu..
Şimdi sizinle hem kendimin de hem de oğluşlarımın favorisi olan bir cookie tarifi paylaşacağım. Yıllar önce bir Martha Stewart reçetesinden yola çıkarak hazırlamaya başlamıştım. Tarifin son hali ise tamamen kendi ölçülerim ve son zamanlarda da beyaz çikolata ekleyerek inanılmaz güzel bir lezzete ulaştım.
Bu tarifi uygulayabilmeniz için bir tartınız olmalı çünkü ben kek/kurabiye pişirirken her şeyi gramı gramına ölçerim ve asla 1 gram değiştirmem ölçüleri. Dolayısıyla bir çimdik tuz dışında göz kararı bir ölçü olmayacak tarifte 🙂
Dağınığım falan ama konu işim veya mutfakta pişirmek ise çok titizimdir! (Bu mesaj aslında eşime ama siz çaktırmayın)
Malzemeler;
1 Yumurta (oda sıcaklığında),
90 gram Tereyağ (oda sıcaklığında),
80 gram Şeker (ben genelde esmer şeker tercih ediyorum ama beyaz da kullanabilirsiniz)
120 gram Nestle Sütlü Çikolata, 60 gram Nestle Beyaz Çikolata
Öncelikle oda sıcaklığındaki terayağı ve şekeri mikserle orta hızda karıştırın, yaklaşık 2 dakika. Hızı en düşüğe getirip, yumurta, vanilin ve tuzu ekleyin, yaklaşık 1 dakika daha mikserle karıştırın.
Ayrı bir kapta unu ve kabartma tozunu bir kaşık yardımıyla karıştırın ve mikserden geçirdiğiniz karışıma ekleyin. Son olarak bıçakla minik minik kareler halinde kestiğiniz Nestle sütlü ve beyaz çikolataları hamurunuza ekleyin. Bu defa mikser ile değil bir kaşık yardımıyla karıştırın. Artık hazır olan cookie hamurunuzu 3-5 dakika kadar buzdolabına koyabilirsiniz, çok fazla yayılmasını önler.
Bu aşamada fırını 170 derecede ısıtmaya başlayın, yaklaşık 5 dakika kadar ısıtmış olmanız yeterli *daha fazla olmasın. Fırın ısınırken fırın tepsisine fırın kağıdınızı serin, tepsiye soldan sağa 3, yukarıdan aşağı 3’er sıra olacak şekilde kurabiye hamurlarını dizin. Hepsini eşit ölçüde koyabilmek için bir dondurma kepçesi kullanabilirsiniz… Hamurların arasında boşluk bıraktığınıza emin olun çünkü çok yayılan bir karışım olacak. Fırınınızın pişirme hızına göre ortalama 10-12 dakika arasında pişmiş olacak. Benim fırınım hızlı olduğu için 10 dakikada pişmiş oluyor ve genelde tam ortasında tepsiyi ters düz ediyorum, yönünü değiştiriyorum eşit pişmesi için.
*Hamurunuzun etrafı altın sarısı olduğunda pişmiş demektir, yumuşak bir kurabiye olması gerektiği için (Soft-baked) çok pişirmiyoruz, bu önemli bir detay. Size pişmemiş gibi gelebilir ama hamuruzun etrafı altın sarısı oldu ise tamamdır…
Bazılarınız hatırlayacaktır geçtiğimiz senelerde isme özel yeni yıl kartları hediye etmiştim… Bu sene de soranlar oldu ama maalesef ‘The Giftery’miz sebebiyle yeni yıl dönemi çok çok yoğun geçiyor. Size söz verip sonra mahçup olmak istemiyorum. O nedenle şimdi bu sevimli kartı buraya yüklüyorum, siz de bastırıp tatlı çocuklarınıza yazacağınız notlarla, güzel bir hatıra bırakabilirsiniz. Dilerim yıllar yıllar geçtikten sonra okuyup duygulanırlar 🙂
Resmin altındaki ‘download’ butonundan baskıya hazır PDF versiyonu indirebilirsiniz…
En son 2014’te yazmışım, inanır mısınız şifremi bile unutmuşum… Hatta nasıl blog post’u girdiğimi de…
Aslında aklımda yoktu tekrar yazmak. Çocuklar için bir boyama etkinlik sayfası paylaşmak istedim. Sonra buna nereden link verebilirim diye düşünürken blog’um aklıma geldi. Ve daha bir kaç cümle dökülür dökülmez çok iyi geldi yazmak. Sanırım devam edeceğim 🙂
Biliyorum hepimiz zor günlerden geçiyoruz, herkes için farklı sıkıntılar öne çıkıyor, farklı sınavlardan geçiyoruz. Ben de çoğu zaman olumluya yönelmeye, ‘zor bir dönem’ dememeye çalışıyorum ama başaramadığım zamanlar da oluyor elbette. Umarım hepimiz kendimize iyi gelen şeyleri bularak, bu dönemi en az hasarla atlatabiliriz. En başta sağlıkla!
Şimdi asıl konuya gelelim, aşağıya yüklüyorum çocuklar için paylaşmak istediğim aktivite sayfalarını. Aralık konseptine uygun olarak yeni yıl temalı boyamalar yapabilir tüm çocuklarımız bu hafta sonu karantinada 🙂
Nerede o eski bayramlar efsanesini bizim bile yaşadığımızı düşünüyorum… Çocukken günler öncesinden çok şık bir bayram kıyafeti ve cillop ayakkabılar alınırdı bana, sonra da annem arife günü ‘Bugün mutlaka arife suyu ile yıkan’ derdi… Şimdi etrafımda hiç böyle gelenekler görmüyorum… Bilmiyorum aramızda çocukları olanlar bu geleneklerimizi sürdürüyor mu? Son 4-5 bayramdır ilk kez burada kalınca, ben de bunları düşünür oldum 🙂
Seyahatlere gidecekleri yakalamak için yazımı bugünden post etmek istedim…
Şimdiden bayramınızı kutluyorum… Sevdiklerinizle birlikte mutlu, neşeli, sevgi dolu ve rengarenk şekerler tadında nice bayramlar geçirmenizi diliyorum…
Aylar sonra ancak şimdi vakit bulabiliyorum blog’a bakmaya ve görüyorum ki son yazımı Şubat ayında yazabilmişim. Sevineyim mi üzüleyim mi bilemiyorum. O kadar yoğun geçti ki Şubat – Ekim ayları arası, 1 saatcik bile vakit ayırıp neler yaptığımızı dökemedim satırlara…
Heyecanlı, hareketli, neşeli ve duygu yüklü bir düğün sezonu oldu. Tatlı mı tatlı gelinlerimle epey beğeni toplayan harika davetiye tasarımları çıkarttık ortaya… Kimisi şıp diye bir nefeste biterken, bazıları uzuuuun revizyonlarla tamamlandı. Ama benim için en önemlisi hepsi de sahiplerinin içine tamamen sindi.
Her bir davetiye o düğünün konseptini, mekanını, renklerini ve tabii ki gelin ve damadı yansıttı. Her birine baktığınızda farklı düğünlerin izlerini ve farklı gelinlerin zevk ve dokunuşlarını görmeniz mümkün…
Ankara’da modern bir kır düğünü için gelinimiz Gökçe Hanım ile birlikte tasarladığımız davetiyesi:
Kendisi de Mimar olan Gökçe Hanım son derece yalın ve modern bir davetiye istedi. Davetiyeye biraz daha hareket katmak adına, renkli ikonlar kullanarak eğlenceli bir dille düğünün akışına yer verdik. Katlamalı kraft davetiye kaplarını ve mor/beyaz iplerle bağladık, kır düğünü havasını da vermiş olduk…
Sevgili Ece ve Emrah, Trabzon’da bir otelin balo salonunda gerçekleşen düğünlerinde ağırlıklı olarak mor ve pembe renklerde çiçekler kullanacaklardı. Düğünden önce çerçeveli kara tahtaları ve diğer fotoğraf aksesuarları ile çektirdikleri fotoğrafları düğün süslemesinde ve Masa Numaraları ile Fotoğraflı karşılama panosunda kullanacaklardı. Davetiyede de yine konsepti desteklemek adına fotoğraflarını kullandık. Fotoğraflı davetiyelerin diğerlerine nazaran daha saklanabilir olduğunu düşünüyorum. Üzerinde bu kadar güzel bir fotoğraf olan davetiyeyi kimse atmaya kıyamaz 🙂
Sevgili Esma & Ferhat’ın Edremit’te gerçekleşen nikah törenleri için tasarladığımız davetiyede Esma’nın zarif zevkini yansıtan pembe ve mint çiçekler kullandık. Modern bir çizgisi olan davetiyenin bence en sevimli yanı gri özel üretim zarfın üzerine bastırdığımız baş harfleri oldu
… Davetiye kabını tatlı mı tatlı pembe/beyaz iplerle bağladık, uçlarına davetlilerin isimlerinin yazılacağı isim kartlarını monte ettik. Ama lütfen isim kartı deyip geçmeyin, bunları tek tek kalpli delgeçlerle deldik 🙂
Sezonun mekanına en uygun davetiyelerinden biri de Sinem & Hakan’ın davetiyesi oldu… Burgazada’da Kalpazankaya Restaurant’da gerçekleşen bu rahat ve eğlence odaklı düğün için mekana uygun görseller kullandık. Mekanın süslemesinde de kullanılan rengarenk ampulleri ve yine organizasyonda kullanılan mavi/beyaz pötikareli masa örtülerini davetiye tasarımına taşıdık. Gecenin ruhunu daha davetiyeyi ellerine alır almaz davetlilerine hissettirecek bir de şiir ekledik. Ortaya bu sevimli ve modern davetiye çıktı 🙂
Şimdi sıra geldi yeni gelin adaylarına… Kendilerini yansıtacak, özenli ve uzun süre saklanabilir bir davetiye hayal eden tüm gelin adaylarını, hayallerini birlikte gerçekleştirmek için bekliyorum 🙂